Blogda olmadığım süre boyunca hayatımda bir değişiklik olmadı, her şey monoton. Klasik şikayetlenmelerime başlamayacağım. Hayatım koşuşturma içinde geçiyor. Ela, adını yazmayı öğrenmiş. Ve ben bunu haftalar sonra öğrenmiş bulunmaktayım. Neden? Çünkü; İşim o kadar yoğun ki, haftasonu da sınav görevleri olunca çocuğumu göremiyorum. Eve gelince oyun oynuyorum. Sonra yemek, bulaşık, Ela'nın uyku saati derken 3 saatlik zaman dilimi bitiyor.
30 Ekim 2017
Ben Döndüm!
Blogda olmadığım süre boyunca hayatımda bir değişiklik olmadı, her şey monoton. Klasik şikayetlenmelerime başlamayacağım. Hayatım koşuşturma içinde geçiyor. Ela, adını yazmayı öğrenmiş. Ve ben bunu haftalar sonra öğrenmiş bulunmaktayım. Neden? Çünkü; İşim o kadar yoğun ki, haftasonu da sınav görevleri olunca çocuğumu göremiyorum. Eve gelince oyun oynuyorum. Sonra yemek, bulaşık, Ela'nın uyku saati derken 3 saatlik zaman dilimi bitiyor.
27 Eylül 2017
Öldüm, Ağlayanım Yok.
Ben daha kına gecesi için elbise alamadım. Ela ve babası tam ben eksiğim hala.
Ela bu sene Montessori grubuna gidiyor. Şikayet etmeye başladı hanımcım. Neymiş öğretmeni ona temizlik yaptırıyormuş :D Masa falan silip, materyal toplamaktan bahsediyor.
O kadar çok stresliyim ki 58 kilodan 52'ye düştüm. Ha bire midem ve başım ağrıyor. Aralık'a kadar bitmez benim işim. Sonra annem ameliyat olacak. Tek kızı benim. Anneme bakmak için Kayseri'ye gideceğim sonra. Hastanede refakatçi kalamam ama. Kan tutuyor beni. Kan görünce şıpp diye bayılıyorum çünkü. Halam kalır hastanede yanında.
O değil de, bu kız duymuyor yapamaz, ne yapabilir ki en fazla sertifika inceler diyen eski amirlerim bu halimi görse neler hisseder? Hayır kendimi övmek değil amacım, 7 yıllık memuriyet hayatımın 6 senesi hep küçümsenerek geçti çünkü. İlk amirim PDR mezunu idi. Bama moral vereceği yerde, sen duymuyorsun seni MEB o yüzden buraya gönderdi, işe yaramayacağını biliyorlar çünkü demişti.... ve şimdi ben şeflerimden iyi yapıyorum işimi, şeflerim bana soruyor bu nasıldı, şu nasıldı diye. Duyabilsem şef olurdum ama onu yapamam. Telefon açamıyorum çünkü..
11 Eylül 2017
Mırkk Bey
Kuaföre girince oturdum boş koltuğa. Etrafıma bakarken birden kucağıma yakışıklı beyefendi oturdu. Noluyor yaaa dememe kalmadan ilk görüşte aşık olduk birbirimize. Sonunda veda etmek çok üzdü. Nasıl tatlıydı yaa. Pati ver deyince patisini elime vermesi falan.
Sahipsiz olsa gerçekten eve almak isterdim bu tatlı mırk beyi. Kayınvalidem huylanıyor gerçi almam biraz zor. Baksanıza şunun güzelliğine.
24 Ağustos 2017
Kullanım Kolaylığı ve Estetik Bir Arada
Derin dondurucuların faydalarını anlatarak zamanınızı almayacağım, uzun süreli gıda depolama için başka bir seçeneğin olmadığını zaten biliyorsunuzdur. Henüz bilmiyorsanız da, bu yılki Kurban Bayramı’nda öğreneceksiniz zira etleriniz buzdolabı içerisinde en fazla bir hafta dayanacak! Yani ister et, isterse de diğer gıdalar için uzun süreli depolama yapmak istiyorsanız, bir derin dondurucu kullanmanız gerekiyor. Bu bakımdan iki seçeneğiniz var: yatay ve dikey derin dondurucu modelleri. Yatay olanlar bir sandığı andırıyor ve kapakları üst kısımda yer alıyor. Dikey olanlar ise aynı bir buzdolabı gibi: Kapakları ön kısımlarında bulunuyor ve (isminden de tahmin edebileceğiniz gibi) dik şekilde kullanılıyorlar. Ben, tercihimi dikey derin dondurucu modellerinden, hatta daha net söyleyecek olursak, UED 5170 DTK A++ modelinden yana kullandım.
Neden derseniz, her şeyden önce Uğur Soğutma markası güven veriyor. 60 yılı aşkın bir süredir derin dondurucu üretiyorlar ve bu nedenle benzersiz bir uzmanlıkları bulunuyor. Unutmayın, bu cihazları on yıllar boyunca kullanmak için alıyorsunuz ve he sağlamlıkları, hem de servis ağlarının yaygınlığı önem taşıyor. Uğur Soğutma, her iki bakımdan da beklentilerimi fazlasıyla karşılıyor. Gelelim tasarıma: UED 5170 DTK A++, dikey bir derin dondurucu modeli. Ben bu tasarımı seviyorum zira kullanması daha pratik geliyor: Aynı bir buzdolabı gibi rahatça kullanabiliyor, hatta buzdolabının yanına koyarak uyumlu ve estetik bir görünüm elde edebiliyorsunuz (ben öyle yaptım, tavsiye ederim).
UED 5170 DTK A++ yalnızca 46 kilo, yani kimseyi çağırmama gerek kalmadan bir köşeden diğerine kolayca taşıyabiliyorum. İç hacmi 170 litre, sadece benim değil, komşularımın gıdalarını bile depolamaya yetiyor! A ++ enerji sınıfında olduğu için, neredeyse hiç elektrik harcamıyor. En sevdiğim özelliği de, elektrik kesintilerinde bile içindekileri 15 saat boyunca korumaya devam edebilmesi oldu. Sık sık kesinti yaşanan bir yerde oturuyorsanız, emin olun bu özellik çok işinize yarayacak. Satın almak için https://satis.ugur.com.tr/item/ued-5170-dtk-a/100028 adresini kullanmanızı tavsiye ederim, peşin fiyatına 12 taksit yaptırarak kredi kartınızla alabiliyorsunuz. Geniş iç hacimli, dayanıklı, pratik ve uygun fiyatlı bir derin dondurucu arıyorsanız, UED 5170 DTK A++ modelini gönül rahatlığı ile tavsiye ediyorum.
Bir boomads advertorial içeriğidir.
3 İçerik URL'si
http://
Gönder
17 Ağustos 2017
Kırık Kalp
Çok doluyum, kırgınım..
Bunları kelimelere dökecek kadar..
Ama yapmayacağım.
Belki de bu yüzden ben insanlardan çok hayvanları seviyorum.
En azından hayvanlar kalp kırmıyor.
Bu kuzuyu beslemek gibi mesela.. Huzur veriyor, içinde kelebekler uçuşturuyor, sonrasında elini yalıyor.
Şimdi, öğle molası. Herkes yemeğe gitti.
Bense, bir paket negro bisküvi ile yağan yağmuru seyrediyorum evrak dolu bir odada.
İçim sıkılıyor sanki patlayacak gibi.
Hicran, Ela'yı özlediğindendir diyor,
Ama sanmam..
Çıkar yakında kokusu..
11 Ağustos 2017
Son günlerde
Sakarın önde gideniyim ya, parmağımı dosyaya sıkıştırdım yine kanadı. Tescillettireceğim lakabımı. Sakar Kero nokta...
Akşamları İlkay'la ayrı telden takılıyoruz. O pc den film izliyor bende Ela'nın tabletinden Kore dizisi. Bu ara Chicago Typewriter izliyorum. 16 bölümlük dizi. Her bölümü 60 dakika. Sonra uyku.. Fantastikmiş bu dizi henüz 5 bölüm izledim ama sevdim. İçine çekiyor beni. Sabahları işe gelmiyor olsam sabaha kadar izlerim :D
08 Ağustos 2017
Sakarın Önde Gideni
Kafanı tavana vurmayı nasıl becerdin derseniz, bizim ev dubleks. Eğik tavan yani. Film izliyordum, kafamı aniden kaldırınca çattt... Buz tuttum ama yine de şişti.
Şef bana atama dosyaları getirdi şimdi. 4 denee.. Yazayım bari bayılmazsam.
Bugün üşümeye başladım ne hikmetse. Ayaklar, eller, kollar buz oldu. Yağmur mu yağacak nedir? Yağmasın yaa, evde camlar açık. Evin içi mahvolmasın birde onları temizleyemem.
Eloş, babaanne ve dedesi ile Ordu'ya gitti cumartesi günü. Onu da çok özledim :(
Dün iş yerinde görev dağılımı oldu. Odamızdaki neşeli şefimiz gidiyor, yerime dominant teyze geliyor. Yani yeni şefimiz. 5.5 yıldız Özel Öğretime kök saldım, beni almamışlar bir yere. Hayır odamdan memnunum da, en yoğun iş benim. Sağırı verdiler en yoğun bölüme. Yetişemiyoruuummmm...
Hadi kaçtım, kolay gelsin bana.