26 Ocak 2015

Kayınço Usulu Evlilik Teklifi :)

Günaydın mutlu haftalar blogcanlarım....
Başlıktan anlayacağınız üzere ben elti oluyorum hemde büyük elti kıskıskıs korksun benden Beyza hanımcım :)
Beyza ile tanışma anımızı şurda bahsetmiştim ve ilk defa evimize geleceğini de burada bahsetmiştim..
Kayınço ile 2 yıldır beraberler. Bu süre zarfında birkaç kez ayrılıp barıştılar. Ayrıldıklarında ben aracı çöpçatan muamelesi gördüm. Kimin yanında olduğumu sorarsanız kimi haklı bulduysam onun yanında oldum :)
Gelgelelim... Cumartesi günü benim Kayınço süpriz yaptı Beyzamıza :) Aslında ben tahmin ediyordum teklif yapacağını.. Planımız vardı plan şöyleydi.. Sonay mekanı ayarlayacaktı ve biz de yemeğe gidiyoruz bahanesiyle Beyzayı alacaktık.. ama bizim de haberimiz olmayacaktı tekliften.. Benim tahmin etmem sonucu Sonay arkadaşlarına '' Evdekilere de süpriz yapacaktım da yengem anladı hemen yumurtladı'' dedi :)
 cevabı ''EVETTTTTT''  :)
Pazar günü sözümüz var.. Heyecanlıyım ilk defa bir kız isteme merasiminde olacağım eee birde önemli karakterim di mi? '' Büyük elti '' heheh :)
Onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine :))))

Not: Beyza ile aramda 3 yaş var ama Beyza'yı büyük sanıyo bizim akrabalar.. Ay buna da çok mutlu oldum ayrıca :))  

22 Ocak 2015

bir kore filmi Do-Ga-Ni(sessizlik)

Do-Ga-Ni (sessizlik) filmini sırf Gong Yoo oynuyor diye izlemek istemiştim. Sonra düşündüm de bir ara Mardin'de çalıştığım Zihin Engelliler Okulundaki bir öğretmen tavsiye etmişti unutmuştum. Aklıma gelince izlemek istedim. Diziyi tavsiye ettiğinde şöyle söylemişti. '' Kerime sende işitme engellisin. Filmde işitme engelliyi anlatıyor. Moralin bozulabilir içinden küfredebilirsin de ama yine de izle'' demişti. Ben yine de izledim...

Film hakkaten çokk sinir bozucuydu.. Film işitme engelliler okulunda 3 kimsesiz yetim çocuğun okul müdürü ve öğretmenlerin tecavüzüne uğramasını anlatıyor. Okula yeni gelen öğretmen ( Gong Yoo) öğrencilerdeki tuhaflığı farkediyor ve birgün öğrencinin biri yöneticinin sevgilisi tarafından dövülürken yakaladı. Sonra öğrenciler adına dava açtı.. 
Öğrenciler engelli ve kimsesiz diye mahkeme sapıklardan yana oldu.. 
Daha fazla anlatmak istemiyorum.. 
Mahkeme sapıklardan yana olunca Min Soo.. kendine sapkınlık yapan öğretmenini öldürmeye gitmişti intikam almak için.. Aynı zamanda onun yüzüden kardeşi de ölmüştü..
fotoğraf netten alıntı. (yeppudaa'ya ait)
Çocuklar hayatı boyunca hiç mutlu olmamışlardı.. Öğretmen ve dedektifle beraber sahile gitmişlerdi.. 
Gong Yoo 'nun sırtında olan çocuk '' Keşke babam ve annem siz olsaydınız'' dedi. 
Ağlayarak izledim.. 


Biz engelliler herkesten çok vicdanlıyız bence... 

Not: Resimleri Yeppudaa'dan aldım.. Google'da Do-Ga-Ni yazıp görsellerde aratınca bunları buldum. Umarım sorun olmamıştır.''


14 Ocak 2015

Eloş 2.5 yaşında (30 aylık)

Benim minik farem 2.5 yaşında olmuş dün.. Zaman ne çabuk geçiyor.. Düşünüyorum da çalışan anne olarak çocuğumun ilklerini fazla hatırlamıyorum.. Evde olsaydım herşey farklı olurdu sanırım..

2.5 yaşına 2 gün kala Eloş'u Forum İstanbul Akvaryum'a götürmüştük babasıyla.. O gün bu gündür miniğim evde devamlı '' balık gördüm kaplumbağa gördüm susss diyerek gezdim'' diye anlatıyor ( elini sus işareti yaparak gezmişti etrafta balıklar rahatsız oluyomuş :) ) akvaryuma gitmemiz güzel bir deneyim oldu bizim için.. Eloş'u anca mahalledeki parka ve Avm'nin çocuk katına götürürdük genelde. Artık değişik mekanları deneme zamanı geldi sanırım.. ( İstanbul'da Bahçelievler'e yakın çocuklar için bildiğiniz mekan varsa söylerseniz mutlu olurum..)

2.5 yaşına geldiğinde tuvalet eğitimini tamamen öğrenir diye düşünüyordum.. Ama yanılmışım.. beze yapınca '' anne kaka yaptım'' diyor. yapmadan söylesene çocuğum..

Uyku düzeni hiç yok.. sabah uyanmıyor en erken 10 en geç 11 de uyanıyor öğleye doğru. ee haliyle öğle uykusu oluyor bu. Sonra saat 4-6 gibi uyuyor o zaman gece uykusu kayıyor gece de en geç 2 de uyuyor hep mi böyle devam edecek merak ediyorum..

Ağzına su doldurup üzerimize püskürtmeyi alışkanlık haline getirdi. Yapma deyince dinlemeyip fazlasıyla yapıyor. Bundan nasıl vazgeçireceğiz merak ediyorum..

Biberonu bırakma kararı almıştık babaannesiyle.. Yok anacım biberonda olmayınca sütünü içmiyor. '' anneeee süt getir şişede olsun'' diyor. tamam yavrum şişede olur emrine amadeyiz :)

Son zamanlarda Eloş'un sorularını anlamaya çalışıyorum bebelerin dilinden pek anlayamıyorum yaa.. çok zor oluyo anlamam.. genelde anladığım iş yaparken '' anne napıyosun burdaa?? '' oluyor. o an ne yapıyorsam cevabını veriyorum '' bulaşık yıkıyorum, yemek yapıyorum, temizlik yapıyorum, kitap okuyorum'' falan..

Kendi başına oyun kurmaya başladı.. Aslında o da en az 5 dk ya sürüyor ya sürmüyor..

Kahvaltı alışkanlığı hiç yok.. Yumurtaya tahammülü yok görünce kaçıyor. Peynir desen yemiyor. Zeytin ve domatese bayılıyor.. Domates mevsimi değil ya o da yok.. Ceviz, badem ve fındık yiyor kahvaltı yerine.. Omlet yapsak ta yemiyor değişik alternatifler denedik krep, börek falan yumurta ve peynir yemiş olsun diye.. yok anacım yemiyor çıldırmamak elde değil.. öğle ve akşam da yoğurt, çorba ve ekmek istiyor. değişik şeyler istemiyor..

İşkence yapmayı çok seviyor.. hepimize okkalı bi çarpıp kaçıyor.. amcamın oğlu kalmıştı bizde bir dönem kendisi çevik kuvvet.. ondan öğrendi. çevik kuvvet evde sizi mi dövüyor demeyin beni dövüyordu sözde şakasına.. yahu eli demir gibi dokunsa acıyordu.. Eloşta ondan öğrendi..

Parmak boyalarıyla resim yapmaya başladı artık. Eve kim geliyorsa '' biliyomusun ben boya yaptım'' diye anlatıyor bilmiş bilmiş.. Yeni nesil bebeler çok fena yahu..

Okula didicemmmm diye tutturdu son zamanlarda.. ''parka gidelim mi?'' diye sorduğumuzda ''yok okula didelim'' diyor.. '' okula gitmek istiyorsan çişini beze değil tuvalete yapman lazım'' diyoruz.. Aslında tuvaletini söyleyince yarım gün kreşe göndermeyi düşünüyorum.. Kayınvalidem yetişemiyor çocuğun enerjisine.

İşte böyle.. 30 aylık bebe için ne yapmalıyım acaba değişik şeyler oyun falan var mı tavsiyeniz?

Mutlu hafta ortaları :) Çarşambaya geldik ya :)





31 Aralık 2014

güle güle 2014

2014 ün son demlerinden selamlar blogcum...
Acısıyla tatlısıyla bir yılı daha devirdik.. Bu yıl benim için farklı bir yıl olmadı.. ama Türkiye için çalkantılı bir yıl oldu..
Bu yılda....
Madde madde sayabileceğim birşey yok...
2015ten istediğim...
En önemlisi sağlık gerisi gelir zaten.. huzur. mutluluk..
En çok ta annelerin ağlamadığı çocukların ölmediği savaşın olmadığı iktidarın muhalefetle didişmesinin ( siyasetten anlamam ama bu konu başka..) olmadığı bir yıl olmasını dilerim..

Vestel, Londra’da 9 yaşındaki Daisy Ames’e derman oldu.

Bugün sizlerle İngiltere’de yaşayan 9 yaşındaki Daisy Ames’in hem umutlandıran hem de gurur veren iyileşme hikayesini paylaşmak istiyorum. 


Vestel’in hem Türkiye’de satışa sunduğu hem de dünyaya ihraç ettiği Pyrojet teknolojili çamaşır makinesi Londra’da ağrılı egzama hastası 9 yaşındaki Daisy Ames’e derman olmuş.  


7 alerjen ve 4 bakteriye karşı etkili dünyadaki tek makine olan Pyrojet’in anti-alerjen programı kıyafetlerde etkili hijyen sağlayıp, egzama döngüsünü  kırmayı başararak, küçük kızı iyileştirmiş. 


Dört çocuk annesi Laura Ames,  Allergy UK tarafından kendilerine bağışlanan çamaşır makinesinin hayatlarını değiştirdiğini, küçük kızı Daisy Ames’in doğuştan beri ciddi boyutta egzama hastası olduğunu, pek çok cilt tedavi yöntemi denediklerini ama Daisy’nin kabarmış ve iltihaplı yaralarını bir türlü yatıştıramadıklarını söylemiş.  


21 milyon alerjik hastaya yardım için kurulan Allergy UK’in aileye bağışladığı  Pyrojet teknolojisine sahip Vestel Çamaşır Makinesi ile ise küçük kızın yaraları birkaç ay içinde iyileşmiş. Artık Daisy’nin bütün kıyafetleri, nevresimleri yeni makine ile yıkanıyormuş.  


Konu ile ilgili Vestel Ticaret A.Ş. Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdürü Ergün Güler’de bu sevinçli haber üzerine, öncelikle bir baba olarak küçük bir kız çocuğunun acı veren hastalığının iyileşmesine katkı da bulundukları için çok mutlu olduğunu aynı zamanda da Vestel ailesi olarak bu önemli başarıya imza attıkları için çok büyük gurur duyduğunu söylemiş. 


Bu güzel haberden sonra sizler için bu rekortmen çamaşır makinesinin özelliklerini araştırdım. 


Anti-alerjen programı sayesinde hem çocuklu aileler hem de bu tarz rahatsızlığı olan kişiler için tam bir ilaçken aynı zamanda  enerji tasarrufu sayesinde de aile bütçesine de katkısı büyükmüş.  


Yeri gelmişken Vestel Rekortmen Çamaşır Makinesi’nin diğer özelliklerinden de bahsetmek gerekirse:


Vestel’in Pyrojet teknolojili rekortmen çamaşır makinesi, A+++ enerji sınıfındaki 8 kg kapasiteli ürünlerden yüzde 70 daha az enerji tüketiyor. Enerji verimliliği ile Alman Elektrik, Elektronik ve Bilişim Teknolojileri Kurumu VDE’den onay alan Vestel Pyrojet teknolojili çamaşır makinesi, su ve elektrik tüketiminde sağladığı rekor tasarrufla öne çıkıyor. Pyrojet teknolojisi, çamaşır makinesinin yıkama esnasında aldığı suyu kısa sürede arzu edilen sıcaklığa ulaştırıp duşlama yöntemi ile doğrudan çamaşırlarla buluşturarak su ve elektrik tüketiminde gözle görülür düşüş sağlıyor. 


Ayrıca, 12 dakikada yıkama yapabilen Süper Hızlı Yıkama Programı’na sahip Pyrojet teknolojili Vestel çamaşır makinesi, kirlilik seviye seçimi ve 22 farklı lekeye uygun yıkama opsiyonu da sunuyor. 


 

Bir boomads advertorial içeriğidir.

24 Aralık 2014

Eloş hanımdan inciler...

Günaydın.. Mutlu günler...
Uzun zamandır Eloş hanımdan bahsetmiyordum.. Haksızlık etmişim gibi oldu kuzuma. Kuzum büyüyor 29 ay 11 günlük.. Şaka maka 2.5 yaşına birkaç gün kaldı ne çabuk geçiyor zaman..
Eloş hanımın dilli düdük çenesini yazacağım bu kez. burda bulunsun unutmadan :)

  • Gece uyumak için önce babaanne-dede yatağına gider. Biraz tepinir olduğu yerden bağırır '' Nezihaaaa süt getirirmisinn'' babaannesi oluyo o :)
  • Süt ılıksa içmeyip '' bu süt soğuk içmem, fazla ılıksa sıcak içmem''
  • Süt istediği zaman talimatı veriyor. '' Bisküüü koy, bal koy, süt koy karıştır''
  • Oyuncak bebeklerine öğretmenlik yapıyor. Bebekleri yanına oturtup resimli kitap açıp'' bak bu köpek biliyor musun?'' diye soruyor :)
  • Dedesi aşağı kata ya da yukarı kata gittiğinde '' Metinnnn oğlum gell beni de all'' nerden duyuyor böyle şeyleri hiç bilmiyorum
  • Soğan kovasına oturup çıkamamış poposu içeri girmiş :) '' annee beni kurtarr'' diye bağırmış :)
  • İşkence yapmayı çok seviyor. İlle birimize vuracak. Dün akşam bir elinde benim saçım diğer elinde amcasının saçı babaanne dede o eli açmak için çok uğraştı 2 dk bağırarak durdum :)
  • Öğle uykusu uyumuyor son zamanlarda. akşam oyun oynarken sızıyor. Uyuyalım dediğimizde ''hayıy uyumucam'' diyip el sallıyor
Aklıma gelenler şimdilik bunlar. Dubleks evde olduğumuz için Eloş için biraz tehlikeli olmaya başladı. Korkuluk kapısını açıp aşağı kata inmiş geçen gün. Babaannesi o sıra mutfaktaymış. Mutfak salon birleşik zaten Eloşa sırtı dönükmüş görmemiş. İlk önce yukarı katı aramış dolaplara girip saklanıyor önce dolaba bakmış yokmuş. Birden kapının açık olduğunu görmüş aşağı inmiş bakmış Eloş salonda perdenin boncuklarıyla oynuyormuş.. Off çok korkmuş..
''dolaba saklanayım kimse beni bulamasın korksunlar''
Sonra babaannesini korkutunca ''Özür dilerim babane birdaha yapmayacağım'' demiş..
Eloşla artık herşey eğlenceli olmaya başladı.. Sohbet edip alışveriş yapıyoruz dermişim ama değil :) kavga ediyoruz bol bol. Bir nevi tepiniyoruz. Eve gittiğimde hep tepemde oturuyor oturacak yer yokmuş gibi..

Bizde son durumlar böyle.. 

Mutlu günler :)

23 Aralık 2014

Fated To Love You

Bugünün ikinci postu :) Fırsatını bulunca kaçırmak istemedim :)
Geçen hafta işim yoktu boş boş oturmaktan sıkıldım.. Dizi açayım dedim olmuyo bloglarda geziyorum.. Ne zamandır izlemek istediğim Choi Jin Hyuk'un olduğu bu diziyi izlemek istiyordum nihayet izleyebildim..
Diziye tek kelimeyle BAYILDIM...
Cumartesi günü sabaha karşı 5'e kadar izleyip uyudum bu kore dizileri çok feci bağımlılık yapıyor arkadaş...
resim google'dan alıntı 
Dizinin ilk 7 bölümüne kadar komediydi sonraki dramatikti. Hem güldürüp hem ağlattı yani.. Ben anlatmayı pek beceremedim.. Siz en iyisi Nabrut'a koşuverin :) o çok güzel anlatıyor çünkü :)

Sırada izlemek istediğim I Hear You Voice var.. bakalım ne zaman izleyeceğim.. Zira çok ara vermek istiyorum uyku düzenim bozulunca haftasonu sarhoş gibi oluyorum ayol :)

Nabrut... Bu kadar güzel anlatma merak uyandırıyorsun insana :)

Okudum: Ayşe KULİN / HANDAN

Salıyıda sallarken merhaba dostlarım :)
Bugünün işini bitirdim Facebookta annemle konuşurken geçen hafta bitirdiğim kitabı yazmadığımı hatırladım. Annem yavaş yavaş yazarken yazayım da çıksın aradan dedim :)

Kitabı ben pek beğendiğimi söyleyemem..
Halide Edip ADIVAR'ın Handan romanıyla bütünleştirilmiş ve Gezi Parkı olayları sırasını da anlatmış. Kitap elimde sürünmesin diye okudum bitti bende rahatladım :)

Halide Edip'in zamanı ve şimdiki Ayşe Kulin zamanı kıyaslanmış kitapta. İki Handan da aynı olayları yaşıyor gibiler aşk konusunda. Beni baydı vallahi.

Ben sevmedim ama belki siz sevebilirsiniz. Şimdi de Elif Şafak'ın Ustam ve Ben kitabı bekliyor okunmak için.. Umarım o güzeldir.

Mutlu haftalar dilerim...