27 Eylül 2017

Öldüm, Ağlayanım Yok.

Son 2 aydır işlerim çok yoğun. Başımı kaşıyacak vaktim yok. Hafta sonları da sınav görevim oluyor. Aha az önce Kerimeeee cumartesi görevlisin dendi. Yarın da Kayınbiraderimin nikahı var. 2 hafta sonra da düğün.
Ben daha kına gecesi için elbise alamadım. Ela ve babası tam ben eksiğim hala.

Ela bu sene Montessori grubuna gidiyor. Şikayet etmeye başladı hanımcım. Neymiş öğretmeni ona temizlik yaptırıyormuş :D Masa falan silip, materyal toplamaktan bahsediyor.

O kadar çok stresliyim ki 58 kilodan 52'ye düştüm. Ha bire midem ve başım ağrıyor. Aralık'a kadar bitmez benim işim. Sonra annem ameliyat olacak. Tek kızı benim. Anneme bakmak için Kayseri'ye gideceğim sonra. Hastanede refakatçi kalamam ama. Kan tutuyor beni. Kan görünce şıpp diye bayılıyorum çünkü. Halam kalır hastanede yanında.

Şube Müdürümle konuştum yanıma birini verin yetişemiyorum diye. Dudak okumak yeterince zorken, bu durum karşısında iyice zorlaştı. Uzun süre bilgisayara bakınca gözlerim bulanık görüyor, gözler bulanıkken dudak okumak neredeyse imkansız gibi. Kafamın içi o kadar dolu ki.. Bir çaresine bakacağını, şimdilik idare etmemi söyledi. Hal çaresi bulunana kadar ölmem inşallah.

O değil de, bu kız duymuyor yapamaz, ne yapabilir ki en fazla sertifika inceler diyen eski amirlerim bu halimi görse neler hisseder? Hayır kendimi övmek değil amacım, 7 yıllık memuriyet hayatımın 6 senesi hep küçümsenerek geçti çünkü. İlk amirim PDR mezunu idi. Bama moral vereceği yerde, sen duymuyorsun seni MEB o yüzden buraya gönderdi, işe yaramayacağını biliyorlar çünkü demişti.... ve şimdi ben şeflerimden iyi yapıyorum işimi, şeflerim bana soruyor bu nasıldı, şu nasıldı diye. Duyabilsem şef olurdum ama onu yapamam. Telefon açamıyorum çünkü..

Kulağım duymuyor olabilir ama bu sana beni küçümseme hakkı vermiyor sizlere... Yine çok doluyum, yine çok bitkinim, yine çok bezginim...

Neyse.. Hayat böyle...

Dopdulu kafayla, bozuk Türkçemle yazdım mazur görün..9 ayın son çarşambası da bitti :D 

11 Eylül 2017

Mırkk Bey

Işten çıkınca kuaföre gittim bugün. Maymuna dönmüştüm biraz insana döneyim dedim.
Kuaföre girince oturdum boş koltuğa. Etrafıma bakarken birden kucağıma yakışıklı beyefendi oturdu. Noluyor yaaa dememe kalmadan ilk görüşte aşık olduk birbirimize. Sonunda veda etmek çok üzdü. Nasıl tatlıydı yaa. Pati ver deyince patisini elime vermesi falan.
Sahipsiz olsa gerçekten eve almak isterdim bu tatlı mırk beyi. Kayınvalidem huylanıyor gerçi almam biraz zor. Baksanıza şunun güzelliğine.


Bacağım kıpırdayınca rahatı bozuldu ya, elimi ısırdı hain 😀