24 Eylül 2019

Çocuğunuz İçin Faydalı Süt Bilgileri


Çocuğunuza ne zamandan itibaren süt vermeye başladınız? Veya şöyle sorayım; çevrenizde çocuğuna süt içirmeyen anne baba var mı?

Biz hepimiz lıkır lıkır süt içerek büyüyen bir nesilden geliyoruz. Hatta süt içmezsek dişlerimizin çıkmayacağı, boyumuzun yeterince uzamayacağı gibi sözleri çook duyduk. :)


Geçenlerde çocuklu arkadaşlarımızla konuşuyorduk. Son zamanlarda, özellikle anne baba olduktan sonra fark ettiğimiz bir şey var; şimdiki çocuklar, bizim dönemde olduğu kadar süt içmiyor. Halbuki süt ne kadar faydalı! Bu yoğun koşturmacalı hayat içinde bu konuyu atlıyoruz. Çocukların kemik gelişimi ve sonraki yaşamları için sütün yararları saymakla bitmiyor ve bunu tekrar hatırlamak bizim görevimiz. 



Sütün Yararları Neler?

Hazır konusu açılmışken, anneler için de hassas ve merak edilen bir konu olduğundan sütün faydalarından bahsetmek istiyorum.

Hadi sırayla gidelim, önce gebelikten başlayalım.



Süt tüketimi sadece çocuklar için değil, gebelik ve emzirme dönemi için de çok önemli. Süt, gebelik ve emzirme dönemlerinde, bebeğin büyümesi ve gelişmesi için gerekli vitamin ve minerallerin vücuda alınmasına ve bebeğin kemik gelişimine yardımcı oluyor. Aynı zamanda annenin kemik ve diş sağlığının korunmasını da sağlıyor.



Çocukluk ve ergenlik döneminde ise süt, güçlü kemik ve diş oluşumunu sağlıyor, kemik yoğunluğu artırıyor, sağlıklı büyümeye, özellikle de 1-4 yaş döneminde çocukların zihinsel gelişimine yardımcı oluyor.



Süt tüketimi sadece çocukluk döneminde değil, ileriki yaşlar için de çok önemli. Yetişkinlerde ve yaşlılarda da süt, kemik sağlığının korunmasında etkili rol oynuyor ve vücudun ihtiyaç duyduğu protein, kalsiyum, fosfor, B2 vitamini gibi birçok besin öğesini içeriyor.


Her Süte Güvenmeyin

Şimdilerde bir doğala dönüş merakıdır gidiyor. Güzel ama her ürün gerçekten söylendiği gibi doğal mı? Özellikle dikkat ediyorum, açıkta satılan çiğ sütleri doğal algısıyla sorgulamadan evlerimize sokuyoruz. Halbuki denetimden geçmeyen çiğ sütler, ciddi anlamda sağlık riski içeriyor.

Bunun yerine uzun ömürlü veya günlük ambalajlı süt tüketmelisiniz. Her yerde kolaylıkla bulabileceğiniz ambalajlı sütler, çeşitli denetimlerden ve doğru işlemlerden geçtiği için güvenilirdir – aynı zamanda katkısız ve doğaldır. Şahsen benim de tercihim, kolay ulaşılabilir olması ve tam anlamıyla güvenilir olması nedeniyle kutu sütler.  

Sonuçta vücudumuza giren her bir gıda için çok dikkatli olmamız gerekiyor, değil mi?


 

Bir boomads advertorial içeriğidir.

20 Mart 2019

Neden?

Selam  canım blogum ben geldim.
Biliyorum hayırsızın önde gideniyim, ama ne yapayım, ınstagram varken buraya uğrayasım gelmiyor hiç.
Ama senin yerin çok başka...
Neyse ne diyorduk?
Neden???


Geçen hafta Ela'nın uyku vakti için hazırlanıyorduk. Bir şey düştü herhalde yerden titreşim hissettim. Ne düştü ki dedim istemsizce. Ela yanımdaydı, anne duydun mu, duymaya başladın değil mi? dedi. Hayır kızım sadece hissettim bir şey düştüğünü dedim. Peki anne sen ne zaman duyacaksın dedi. Bilmiyorum kızım, sanırım hiç duymayacağım dedim. Bunu dememle Ela'nın ağlaması bir oldu, anlam veremedim neden ağlıyor.

- Ela'cım ne oldu, neden ağlıyorsun? dedim.
-  Arkadaşlarımın annesi, babası hep normal insanlar, duyuyorlar. Benim annem ve babam neden duymuyor? dedi ve daha fazla ağlamaya başladı.
Elimden bir şey gelmiyor, sakinleştiremiyorum. Onunla beraber ben de ağladım. Karanlıkta sarıldık biraz. Sonra dedi "babaannem gelsin sen git"... Gittim ben de... Gittim ama nasıl gittim? O gece benim için çok uzundu.. Ağlamaktan gözlerim kan çanağına dönmüştü. Bu durum sabah ta devam etti. Ela, babaannesine kızmış gece. Neden annemi babamı doktora götürmediniz falan demiş. Ela'yı aldım kucağıma ve dedim ki;

- Ela'cım hatırlar mısın bilmem ama sen 3 yaşındaydın hani, ben hastanede yatıyordum ya?
- Evet hatırlıyorum. dedi
- İşte ben seni duyabilmek için hastanedeydim, ama olmadı kuzum olamadı. Babanla ben seni çok seviyoruz duyamasak ta. dedim.
- Özür dilerim anne, seni üzmek istemedim ben. dedi iki gözümün çiçeği...
İşe gitmem gerekiyor, geç kalıyorum. Sen de okula geç kalacaksın, gel kucaklaşalım dedim, kucaklaştık ve ben evden nasıl çıktım bilmiyorum.

.......
...............

Öyle işte... Geçti ama nasıl geçti.. 6.5 yaş sanırım çocuğun sorgulama yaşı. Şimdilik bir sorun  yok, tekrar ederse bir psikologa götürmeyi düşünüyorum. Umarım tekrar etmez.Psikolojim çok yıprandı. Bu yıpranık psikolojimle milletin torba olmayan ağızlarıyla uğraşıyorum. İsteğim varken uçup giden 2. çocuk fikri. Sağlam olmayan psikolojimle baskı yapılmasını hiç hiç anlamıyorum, anlamak ta istemiyorum.
Neyse, öyle işte...
Bilmem kaç ay sonra uğrarım buralara...