14 Nisan 2016

Herbalife Shake

Zaman o kadar çabuk geçiyor ki..
Bu aralar ruhsal bunalım içindeyim. Kouşurken durduk yere ağlayasım geliyor. Babam iş yerindeyken beni arıyor ve ben telefonu açamıyorum. Başlıyor benim gözlerim akmaya.. Allah'ım yardım et demekten başka bişey gelmiyor elimden..
Neyse...
Geçtiğimiz hafta Fikrimühim'den bir paket geldi. Herbalife Vanilyalı Shake.. Öğün yerine geçiyormuş yemek yemiciin onu içiciin. Kilo kontrolüymüş falan filan. Anacııım ben yemek yemeden duramam. İş çıkışı eve gidince acıkmış oluyorum kocci-kayınpeder gelene kadar açlığı bastırmak için içiyorum.
İş çıkışı balkonda işleme yaparkene :D

Tadını sevmeyen olmuş ama ben çok sevdim :) Kilo kontrolü için değil de açlığı yatıştırmak için içerim ben bunu.
Geçmişte benim kokmuş çorap kayınçı satış danışmanıymış bu herbalifenin. 
Kartviziti vardı evde ondan biliyooom. Ben evli değildim o zamanlar.
Şişko diyordu bana. Madem kilo kontrol danışmanısın git nişanlını zayıflat diyesim geliyo. 
Neyse.
Ben işime döneyim..
Foto çekmeye üşendiğim için post giremiyorum.
Yoksa maymun iştahlıyım ben elimde kaç iş var :D
Sevgiler..

08 Nisan 2016

Anne Çişim Geldi

Başlıktan anlaşıldığı gibi şu çiş mevzusu beni deli ediyor...
Ela 3,5 yaşında. ay hesabı yapmıyorum unuttum 3 ay sonra 4 yaşına girecek.
Konumuz o değil.
Ne zaman yemek yemek için sofraya otursam
-anneee çişim geldi.
Koş hadi wc ye. Bekle anam bekle..
Anne bitti mi?
Kızım ne bileyim bitti mi? yapan sensin benim sormam lazım sana.
Bitti kalkalım.
El yıka kurula çık vallahi iştahım kalmıyor yemek soğumuş oluyor.
tüm yemek yeme isteğim kayboluyor..

Uyumak için yatağa giriyoruz. Hayır yatağa girmeden önce soruyorum gidecekmisin wc'ye?,
Yokkiiii diyor.
e madem yok o zaman hadi yatağa.
5 dk sonra şaplağı suratıma vurup
Anneeee çişim geldi.
Yok vallahi bu çiş mevzusu beni deli edecek.
Bebekken ne güzeldi altı bezli oh miss. Çişim geldi diye suratına da şaplak yemiyorsun :)
Birde dalga geçiyor sırıta sırıta. O an çocuğu parçalaya parçalaya gıdıklayasım geliyor ahahha :D
Kalkmıcam sen git yap gel deyince.
Yatağa işerim bak diyor. İşeme hadi koş koş :D
Ne zaman düzene girer bu konu aceeep?

01 Nisan 2016

Happy Birthday Me!

Ela doğduğu gün anneme sormuştum..
'' Anne ben doğduğumda ne hissettin?'' diye..
Annem de demişti ki..
'' Abin doğduğunda üşüdüğümü, sen doğduğunda karnımın ağrısını hissettim'' demişti..
(Epidural sezeryanla doğmuşum ahaha  )
'' Bu kadar mı?'' demiştim..
'' Bu kadar'' demişti..
İşte böyle sayın seyirciler, bugün annemin karnını ağrıttığım, babamın gözbebeği, abimin cazgır kardeşi olduğum gün....
Öyleyse,
İyi ki doğmuşum ben..
İyi ki anneme ve babama ablamın ölümünü bir nebze de olsa unutturabilmişim...
İyi ki abimin kardeşi olmuşum..
Ama..
Üzgünüm abi,
Küçük yaşta bu cazgır kardeşin hasta olup seni babaanneme ve dedeme bıraktırdı.. Benim elimde olan birşey değildi.. O günden sonra acını beni döverek çıkartmıştın... Sen de çocuktun, senin de anne ve babaya ihtiyacın vardı ama annem ve babam benim yanımdaydı.. Keşke elimde olsa o günlere geri dönebilsem..
Ne yapalım bir çocukluk travması olarak kaldı ikimizde de.. Yine de.. Özür dilerim...Seni çok seviyorum..

30 Mart 2016

Kanaviçe- Etamin Her Neyse... Panolarım

Günaydın blogcum..
Bir önceki postumda kimseye cevap yazmadım.. Bilerek yazmadım.. Ne diyebilirdim ki?
Neyse...
Güzel şeyler konuşalım istedim bugün.
Aşağıdaki panoları sipariş üzerine yapmıştım.
Hala göndermedim bekliyorlar :)
Bu tadilat bekliyor. Tepedeki dantel çiçeği çıkarıp başka bişey takacağım. Kocaman olmuş çünkü.
Bunda çiçeğin altında şemşiyesi var. Kapanmış ama napalım sahibesi beğendi.
Yalnız ismi Feyzullah olmasaymış o zaman dedim Yıldız'a. Ortalamaya çalıştım olmadı. Sökeyim dedim sökme emeklerine yazık, hem ortalanması şart mı? dedi. Doğruyu söyle Yıldız beğenmediysen göndermem gerçekten dedim. Beğendim dedi.. Umarım gerçekten beğenmiştir.
Feyzullah annemin dayısının oğlu oluyor. İsim büyük dedenin ismi :) Küçük dayımın adı da Feyzullah. Ne zor söyleniyor bee. Feyzi diyoruz kısaca :D
Arka kısım da böyle. 

Yorumlarınızı alayım. Nasıl olmuş?

Aslında sipariş alma gibi bir hevesim yoktu. Talep olunca denerim dedim. Sevilince neden olmasın dedim sonra.
İsteyen olursa şayet, mail adresim tatlibelaela5238@gmail.com
Şimdilik iki güzel gelin olacak arkadaşlarım için hediye zamanı.. Birini başladım yarım o bitsin diğerini başlayacağım. iyi ki ikisi de kuş seçmedi.. Kuş işlemekten sıkıldım çünkü :D 

Mutlu hafta ortaları..



28 Mart 2016

Ne İstediniz Çocuklardan


Gif:2014 yazı. Ela 2 yaşına henüz girmemişken.

Karaman'da 45 çocuğa tecavüz edildi. Pardon İstismar edildi.
13 yaşımdayken eniştemin tacizine uğramıştım ben.
Sema Ramazanoğlu hanımcım 1 kereden birşey olmaz diyor.
Nereden biliyorsun birşey olmayacağını????
Başına geldi mi hiç?
Üstünden yıllar geçti ben o eniştemi hala gördüğümde neler hissediyorum biliyor musun hiç??
Ailem bilmiyor...
Söylesem halamın yuvası bozulur diye korktum!
Şimdi benim de çocuğum var. Bir ihtimal başına gelirse ne yaparım diye düşünüyorum. 
O da benim gibi saklar mı acaba? 
O da benim gibi psikolojikman olarak çöker mi acaba?
Ne olur günahsız masum yavrulara dokunmayın..
Uçkurunuza biraz sahip çıkın..
Dünyayı kirlettiniz iyice..

(Sevgili kuzenlerim Mehmet Ali ve Büşra. Biliyorum siz beni okuyorsunuz. Eğer bunu da okuduysanız annemlere söylemeyin rica ederim... )

03 Mart 2016

Umursamaz Olamamak

Mutlu Perşembeler...
Umursamaz olamamak konusunda çok dertliyim ben.. Ne safım üzülen hep kendim oluyorum.

Biliyorsunuz 6 gün arayla 2 ameliyat olmuştum geçtiğimiz ay. Doğal olarak sevdiklerimden mesaj bekledim. Ama en çok ta kaynım ve eltimden. Evli değiller henüz sözlüler. İkisi de işleri düştüğünde yazarlar bana. Bense aklıma ne zaman gelirse yazarım. Kaynımla aynı evdeyiz ona yazmasam da olur fakat eltime hep yazarım. Aklıma gelir hediyeler alırım ya da yaparım. Doğal olarak ameliyat olduğumda ikisinden de '' Çabuk iyileş ve hemen dön'' mesajı bekledim. Fakat ikisi de yazmadı. İkisine de çok kırıldım. 2nci ameliyatımdan sonra yazdıklarında '' Nihayet aklınıza gelmişim. Bu kez işiniz düşmedi dimi? İkinize de çok kırgınım artık umurumda değilsiniz. Değerli vaktinizi çaldığım için özür dilerim, iyi günler'' dedim ikisine de. İstanbula geldiğimde ikisine de '' Siz kimsiniz ki tanımıyorum sizi'' dedim.

Ama.....

Geçtiğimiz hafta sonu eltim annesiyle tartışıp evden ağlayarak çıkmış. Eşim o esnada dışarıdaydı görmüş. Sormuş neden ağladığını ama söylememiş. E bende duramadım aldım telefonu elime. Yazdım'' İyi misin?'' diye. '' Çay koydum gel bize belki içini dökersin'' dedim. O da geldi. Gittikten sonra kayınvalideme dedim '' Anne ben neden umursamaz olamıyorum? Hastanede sana demiştim artık umursamayacağım demiştim ama olmuyor, sonra üzülen, kırılan hep ben oluyorum'' dedim. O da dedi''.... yengem zamanında beni çok kırmıştı ama ben ona aynısını yapamadım. İçimden gelmedi, kıyamadım ona. Senin de içinden gelmiyor, kıyamıyorsun. Zamanla o kötü sen iyi oluyorsun. Takılma bu konuya'' dedi. Anne dedim benim derdim iyi olmak değil. Biraz da ben umursamaz olayım kıymetim bilinsin istiyorum dedim. Zaman her şeyi gösterecek dedi.

Ben iyi niyetliliğimin kullanıldığını hissediyorum çoğu zaman. O yüzden bazıları gibi '' o beni aramamıştı banane bende onu aramam ağlasın, çok ta tın'' demek istiyorum ama olmuyor..

İşte böyle.. Kırıldım evet, hala içimden bir ses umursama boş ver diyor ama olmuyor...
Neyse...
Bol umursamaz günler dilerim efendim :)


25 Şubat 2016

Bir Psikiyatrist-Psikolog Hatırası :)

Efendim geçen ay bugün hastaneye yatışım yapılmıştı. Hastaneye yatışımı söylemişlerdi ama ben kayıt yapar dönerim eve, ameliyata kadar kalmam yaaa demiştim ama öyle olmadı göndermediler eve. Pijama falan da almamıştım yanıma. Ev tee köyde gidemeyiz de almaya. Annem, kayınvalidem ve abim çıktılar bana birkaç parça eşya almaya. Kaldım mı hastanede tek başıma. Çantamda kitap vardı okurken biri geldi.
- Merhaba ben Doktor Derya. Psikiyatrist polikliniğinden geliyorum.
- Merhaba, hoşgeldiniz, memnun oldum.
- Sana birkaç soru sormam gerekiyor. Neler yaşayacağını,seni nelerin beklediğini biliyorsun değil mi?
- Evet herşeyin farkındayım.
- Güzel. Şimdi seni değerlendirmem gerekiyor. Adın-soyadın-yaşın-mesleğin- medeni durumun?
- (Hepsine teker teker cevap verdim.)
- Güzel. Peki burası kaçıncı kat?
- 4
- Bugün günlerden ne?
- Pazartesi
- Bugün ayın kaçı?
- 25 Ocak
- Ekmeğin fiyatı kaç?
- 1 lira
- 6x3=?
- 18
- 9x8=?
- Çarpım tablosu ile aram yok bilmiyorum :D
- Peki 7-4=?
- 3
- Aferim. Ayağını yorganına göre uzat ne demek?
- Bilmem
- Sakla samanı gelir zamanı?
- Sakla zamanı gelince kullanırsın.
- Neşen, keyfin bilmem neyin nasıl?
- Maşallah iyiyim.
- (bu hastaneye 6 yaşından beri geldiğim için benim tüm bilgilerim mevcut. Eskiyi deşti)
- İntihar vakası var neden?
-Arkadaşlarım benim işitme engelimle dalga geçtiği için. Birde psikolojik sorunlarım vardı.
-Peki şimdi öyle bir düşüncen var mı?
- Hayır yok.
- Nasıl iyileştin?
- İlaç aldım en başta ama ilaçlar beni serseme çevirince kendimi hobiye verdim. Kitap okudum, örgü ördüm falan.
- İlaç adı?
- Valla yıllar geçti hatırlamıyorum.
- Tamam şimdilik ben gidiyorum yine geleceğim.
- Peki.

Gitti, ertesi gün yukarıdan çağırdılar. Allahım diyorum bu soruların benim ameliyatımla ne ilgisi var? Yukarıda sorulan sorular da şöyle.
- Ev neden yapılır?
- Rüzgar şu yöne esinde bayrak ne tarafa dalgalanır?
-3 tane kuş ismi söyle
- Gölge en uzun hangi vakitte görülür?
- Cinsellik ne için var? (Tövbe Allahım)
- böyle saçma sapa sorularla 1 saat oyaladılar beni. İnsan, hayvan, ev, ağaç resmi çizdirdiler. Labirent çizdirdiler. Gidebilirsin. Eşin gelsin. Eee eşim İstanbulda. Neyse ki ben ameliyattayken geldi. Ona da şunları sormuşlar.

- Eşinin seni aldatmasından şüphen var mı? Eşin sensiz geziyor mu? Evi terkettiği oluyor mu? Kızınıza zarar veriyor mu? vs vs vs...
Allahım dedim ne alaka?  Eşim neyse kızıma nasıl zarar verebilirim ben? Piskopat mıyım? cani miyim diyesim geldi kadına. Akli dengem yerinde mi, ameliyata uygun muyum diye soruyorlarmış bu soruları. Çok saçma gerçekten. İlk başta sorularla eğlendim ama sonra bunaltmaya başlamıştı hele hele özel hayatıma girene kadar.
Eşim de doğal olarak affalladı. Beni bu saçma sorular için mi çağırdılar diye söylendi :)
Bir önceki 2009 daki ameliyatımda Psikolog, Psikiyatri falan gelmemişti, ikisi de aynı ameliyattı yadırgadım açıkçası. Bence çok gereksiz saçma sorularla insanları oyalamasalar iyi olurdu.
Nihan istedi yazmamı yazdım işte kısaca.
Laf aramızda unutum bazı soruları. Bunları unutsam iyi DYS şifrem de yanlış çıkıyor açılmıyor sabahtan beri açamadım işlerim bekliyor böhhhüüü :D
Sağlıklı günler dilerim :)

24 Şubat 2016

Geri Dönüş

Selam.... Mutlu hafta ortaları...
Biliyorum bir çoğunuz beni merak ediyorsunuz aeliyatımın başarılı geçmiş olmasını ümit ediyorsunuz. Ama olmadı, başarısız geçti, duyamayacağım ben.

Üzülme, senin imtihanın da buymuş, bak ne güzel kızın var diyeceksiniz biliyorum. Demeyin, ben her şeyin farkındayım ve bolca şükrediyorum.... Beni tanıyanlar biliyor asla ama asla isyan etmedim...

Neden başarısız geçti, neden olmadı merak edenlere.... Anlatayım...

Efendim siz benim 1 kez olduğumu zannediyorsunuz ya yok öyle değil ben sağ kulağımdan tam 4 kez ameliyat oldum biri 2009daydı o da olmamıştı. Diğer 3 ü 2.5 ay içinde oldum. Birincisi 20 Kasım 2015- Timponaplasti- buna 2009 daki ameliyatımdan hasar kalmıştı onu onardılar. Kulak zarı-kemikçik zinciri onarımıydı yani bunun duymamda bir katkısı olmayacaktı. 
28 Ocak 2016- Eksplotaris Timponatami (ne kadar doğru yazdım bilmiyorum ) bu ameliyatım aslında koklear implant takılması içindi bir sorun vardı iç kulak sıvı toplamıştı ve koklear implant takılamamıştı. Ama kulak salyangozuna takılacak olan implant takılabilmişti. İç kulaktan dışarı hortum takıp içindeki sıvıyı kurutmaya çalıştılar. Sıvı kurudu ve tomografide sorun gözükmüyor ameliyatım kesinleşti.
04 Şubat 2016-koklear implant takılması- (Ameliyata girmeden önce bol bol dua etmştim. Rabbim hakkımda hayırlısı neyse onu ver sana bırakıyorum diye. demek hakkımda hayırlısı duyamamammış)
Koklear İmplant neden takılmadı? Ben menenjit sekeli olduğum için beyin sapındaki kemiğin eğri olmasından dolayı takılamadı. Normalde bu ameliyat 4 saat sürerken bende 6 saat sürdü. Dr kemiğe zarar vermeden takmak için çok uğraşmış. (kemiğe zarar gelseydi felç-ölüm riskim vardı. Ben ameliyata girmeden önce tüm riskleri kabul edip imzaladım. Bunun yanı sıra tekrar menenjit geçirme riskim vardı. ki hala da var ateşimi kontrol altına almamız gerekiyor. Eğer ateşim 39u aşarsa menenjitim tekrar edebilir) 

Olmam gereken bir ameliyat daha vardı ama babam kabul etmedi. Beyindendi bu kez. Babam dedi ki '' kızım sen de yıprandın, biz de. Senin için elimden gelen her şeyi yapmaya çalıştım. Bir kulağını 4 kez açtılar ama artık izin vermiyorum bu kez beynini açmalarına izin veremem. Ölebilirsin de, tamamen felç kalabilirsin de. Dr. garanti veremiyorum ameliyat masasında kalabilir dedi. Senin bir kızın var artık sen annesin. Torunumun annesiz büyümesini istemiyorum. Duymadan da yaşayabiliyorsun artık üzülme'' dedi ağlayarak. 

İşte böyle sevgili arkadaşlarım. Çok ama çok yıprandım. Tamamen iyileşmedim henüz ağrılarım var. Yarın iş başıyım. Çok kilo verdim, yemek yemek adeta işkence gibi. Çiğnemek çok zor. Bilen biliyor ya gözlerimin önünde iskenderler, wafflelar, pizzalar dans ediyor. Henüz onları çiğneyemiyorum. Sulu yemekler yiyebiliyorum. Kilo vermek isteyen arkadaşlarıma da gidin ameliyat olun verirsiniz diyorum :)

Şunu anladım ki sağlıktan önemli hiçbirşey yok bu hayatta... Sağlıklıyken, sağlığınızın kıymetini bilin...
Bol yemeli-içmeli, sağlıklı günler dilerim ve ben ütü yapmaya kaçarım... :)