17 Ekim 2014

işitme engelli olmanın zorlukları üzerine...

Selam dostlarım..
Blogumla ilgilenmiyorum farkındayım kötü bloggerim ben :) ama napayım yazacak bişey bulamıyorum beynim error vermiş durumda. Artık hayattan bezmiş durumdayım hiçbirşey yapasım gelmiyor.

Eloş 27 aylık oldu. Aşırı derecede Babaya düşkün. Ben olmasam beni aramaz o derecede.(kıskandığımı çok belli ediyorum) :)
Yokluğumu kimse farketmemiştir zaten...
İçimdeki fırtınayı dindirmek  istedim içimi dökmek istedim yine.

Eloş'u duyamamak sanki bana verilmiş en büyük ceza gibi. Eloş beni çağırıyor duymuyorum bakmıyorum mesela o da gelip elimi tutarak istediğini göstermeye çalışıyor. Baba, Babaanne, Dede ve Amca ile olan sohbetlerini çok kıskanıyorum. Ben öyle sohbet edemiyorum çünkü. Bişey dediği zaman '' ne diyor?'' diye soruyorum yanımda kim varsa.

Uyku vaktinde Babaannesi ile sohbet edrek uyuyor. Karanlıkta. Babaanne çok yorgun ve uykusuzsa iş babaya devrediliyor. Ben de yapmak istiyorum ama karanlıkta hiç kimseyi anlama kabiliyetim yok. O yüzden babaanne ile uyuyor. Kendimi kötü anne hissediyorum. Annelik yapamayan anne. Çevremde olan insanları kıskanıyorum hem de çok. Duyamamak sanki uzaydan gelmişsin gibi sana bakılmalar, Zaten anlamaz duymaz düşüncesiyle hakkında konuşulmalar ( arada anlıyorum hakkımda konuşulanları ama çaktırmıyorum) yalnızlık hissi gece ağlamalar... bunlar uzar gider.

Duymuyorsun arkadaş çevren yok.. Kayınvalidem komşu oturmasına gider mesela. Ben gitmem. Koca koca annem yaşında kadınlar kendi aralarında dedikodu yapıyorlar ben bi köşeye süs misali oturuyorum. Eve gelince ağlayasım geliyor. Neden böyleyim ben? Hayata küsmüş durumdayım. Eloş olsa da herşey üstüme üstüme geliyor sanki. Dışardan bakıldığında dertsiz tasasız vurdumdıymaz biri gibi görünebilirim. Ama aslında öyle değilim.. Herşeyi kafaya takıyorum. Nedenler devamlı uzayıp gidiyor iç dünyamla çelişki halindeyim. Küçüklüğüm geliyor aklıma.. Küçükken de kendi iç dünyamla savaş halindeydim. Çevremde herkes sağlam neden ben duymuyorum? neden...

içimdeki kaosu susturabilmek için Amigurumi oyuncak örüp çarpı işi (kanaviçe) işliyorum arada. Yoksa o kaos beni uçurumun kenarına doğru götürüyor. Annesin ne güzel Eloş'un var demeyin.. Eloş bensiz de yapar. Benim yokluğumu aramıyor bile. 27 aylık olmasına rağmen sen git baba gelsin diyor. Hep kovuyor beni.. Hiç kimsenin olmadığı bir yere gitmek istiyorum artık. Yanımda kimse olmasın mümkünse..

Ama sonra... Yürüyorsun, Konuşuyorsun, Görüyorsun demeyin... Onlar da zordur eminim. Her engelin bir zorluğu vardır. Ama bir annenin çocuğunu duyamaması kadar acı verici birşey yoktur eminim.. Çocuğumun güzel olduğunu görüyorum ama sesi??? sesi güzel mi acaba? çok mu tatlı konuşuyor?? Bir kişi demişti bana '' aynı civciv gibi çok tatlı konuşuyor senin kızın'' gerçekten mi? diyebildim sadece.. Başka bişey demedim.. Evet öyledir de diyemedim.. Bilmiyordum çünkü nasıl konuşuyor kelimeler ağzından nasıl dökülüyor??? kısaca '' anne'' demesini anlayabiliyorum '' annecim '' dediğini de.. ''babacım yüffen'' dediğini de.. daha fazlasını anlayamıyorum.. Süt istiyor su veriyorum su istiyor süt veriyorum.. Evde kızımla baş başa kalsam ne olacak acaba?? onu düşünmek istemiyorum işte...

Çok uzattım biliyorum burda keseceğim. İç dünyamla savaşmaya da devam edeceğim. Üviversite yıllarımdaki gibi kötüleşip canıma kıyma olayını tekrar yaşamak istemiyorum.. Artık ben de ''NORMAL'' olmak istiyorum.. İş yerime gelenleri '' ben duymuyorum şuraya sorun'' demekten nefret ediyorum.. Kendimden nefret ediyorum...

Çevrenizde eğer varsa lüften uzaydan gelmiş gibi bakmayın bizlere.. Çok gücümüze gidiyor.. Biraz ''EMPATİ'' yapalım lütfen....
Mutlu haftasonları şimdiden...

12 yorum:

  1. Yazdığın her cümlede o kadar haklısın ki. Hislerinde, kırgınlıklarında, kıskançlıklarında.
    Seni belki anlayamam, ama neticede ikimiz de anneyiz. Bence biraz sabır. Ela okula başlayınca, okuma yazma öğrenince çok güzel anlaşacaksınız. Lütfen hayata küsme. bazen herşey acımasızca üst üste geliyor.
    Ama hayat herşeye rağmen güzel ve devam ediyor.
    Ela benim yokluğumu hissetmez bile deme sakın. Annesizliği hangi çocuk hissetmez ki?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ''Ela benim yokluğumu hissetmez'' dedim gerçekten hissetmiyor. yanında olduğumda sorusuna cevap veremediğimde ''sen git baba gelsin'' diyor.
      ''sabır'' ama o da nereye kadarr? 6 yaşımdan beri sabrediyorum belki duyabilmek ümidiyle ama olmuyo olmuyo düğüm düğüm oluyor herşey .. Yalnız hissederek yaşanmıyor. Arkadaşınyok gurbettesin eşin, eşinin ailesi her zaman olmuyor insan değişiklik istiyor. Kız kıza takılmak istiyor. Kayınvalidemin olduğu gibi benim de arkadaşlarım olsun.. o da yok.. herşey üstüme üstüme geliyo.
      Sizi de şişirdim özür dilerim :(

      Sil
    2. Estağfirullah. Ama benim de arkadaşım yok. En yakın arkadaşlarım bloggerlar. İnanmayabilirsin inan ki şimdi başım sıkışsa kapısını çalacağım hiç kimsem yok.
      Bence siz Ela ile kanka olacaksınız. Bugün bir video ya denk geldim nette.işitme engeli olan 7 haftalık bebeğin ilk ses duyduğunda gösterdiği tepki... İnanılmazdı. İnşallah birgün sen de duyarsın kuzunu.

      Sil
  2. Umarım rabbim gönlüne göre verir şifa bulursun tez zamanda allahtan ümit kesilmez. Ela nın bu yaşları (kızımdan biliyorum) anlık dönemler. Şu an şuurları çok gelişmiş değil, ana dayalı yaşıyorlar ve onlar için en önemli şey oyun. Oyun oynadığı sürece mutlu oynadığı kişiler önemli. Ama 3 yaşından sonra sanırım biraz daha mantık ve sebep sonuç kurabilecekler o zaman sana aslında düşkün olduğunu gösterebileceğini sanıyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. teşekkür ederimm.. Ela'nın bu dönemlerinin anlık dönemler olduğunu bilimyorum ama yine de etkileniyorum :( bakalım ilerde nasıl olacağız.. Şifa bulma konusunda ümitsizim.. Hacettepenin en ünlü doktoruna ameliyat oldum o da başarısız :(

      Sil
  3. Canım ne desem bilemedim. Ama Ela senin duymadığının farkında değildir henüz. Onun içinde derdini anlayanlarla olmak istemesi bormal gibi. Biraz daha büyüyüp atıyorum belki işaret dili ile yada dudak okuma ile bir şekilde anlaşmaya başlayacaksınız buna eminim. Ama neden ben diyorsundur tabiki kim olsa der eminim. Diyecek bir şey bulamıyorum ama öyle cana kıymalar falan aklından geçirme nolur sadece Elanın seni anlayabilmesi için biraz zaman gerekir. Mahallemizde işitme engelli bir çocuk vardı. Doğuştan gelen annesi ile çok iyi anlaşıyordu. İşaret dili ile dudak okuyarak. Ama ben yolda karşılaşınca selam verirdi. O ben konuşunca anlardı tabi ama ben işarer dilini bilmediğimden donar kalırdım öyle.sonra bir ara kursuna gitmeyi bile düşündüm sırf onunla konuşabilmek için. Öylece kaldı sonra. Suan o çocuk evli ve oğlu var. Yanidemem o ki biraz zaman ela çok ufak daha derdini anlayanla olmak istemesi çok doğal

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ela benim duymadığımın hemen hemen azcık farkında. Anneyle konuşurken yüzüne bakarak söyle kızım diyor babaannesi. Ela da eliyle yanaklarımı tutarak gözlerini gözlerime dikerek söylüyor. Sanki o benim annemmiş gibi :) Canıma kıyma olayları çok yaşadım en son mide yıkamasıyla burnuma giren borular korkutunca birdaha yapmadım. İşaret dili hiç anlamam ben. Her işitme engellinin iletişim şekli farklı. kimi dudak okuyamaz kimi işaret dili bilemez. ben de dudak okuyan işaret dili bilmeyen ketegorideyim.
      Bunu yazdıktan sonra Ela hissetti mi bilmem haftasonu bana yapışık yaşadı :) iyi geldi içimi döküp ağlamam ve sizin yorumlarınız teselli etti beni. İyi ki varsınız

      Sil
  4. Son yorumuna çok sevindim merhaba bu arada benimde Ela adında kızım var ben işitme engelli deiğilim ama kızım banada uyku saaterinde sen git diye bağrıyor kız cocukları babaya duskun evet sen duyamıyor olabilirsin ama emin ol Ela seni duyamadıgın icin degil baba bağlılığı kızlarda daha fazla oldugu icin git diyor.Sen ne olursa olsun annesin suan senin yoklugumu bile farketmiyor dediğin kızın allah korusun sana bisey olsa büyüdüğünde aklı herseye erdiğinde seni yanında goremedikce nasıl kahrolur bide oyle dusun ve senin hakkaten bir anneyken canına kıyma gibi bir luksun yok.Konusmak dertlesmek istediğinde bloguna yaz ttanımadığın insanlardan ne guzel seyler cıkıyor.Benim blogumada gel gör bak ne sorunlarım var herkesin derdi inan bambaska sanmaki herseyi işiten insanlar çok cok mutlularr yok öyle bir dunya kendine iyi bak ben işteyim kızımı tum gun goremiyorum sen benim yerimede Ela yı cok cok öp ..

    http://gulsahonen.blogspot.co.uk/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yorumunuz için çok teşekkür ederim. İşitme engelim sadece kızıma duyduğum suçluluk duygusuyla sınırlı değil. Kendimi çok çok yalnız hissediyorum o ayrı..
      Yazdıklarınla dediğinle çok haklısın. belki Ela ile ilerde güzel anlaşabiliriz. Blogumdan bazı kişiler haberdar olduğu için içimi dökmeye bazen çekiniyorum. Sonra başıma ahkam kesiliyorlar. Ama bazen herşey yolunda.
      sen de minik Ela'yı öp yerime. bloguna uğrayıp okuyacağım
      sevgilerimle..

      Sil
  5. Canım benim söylediklerin, kalbimin taaa derinliklerine dokunuyor inan, bahsetmişimdir benim de çok yüksek oranda işitme kaybım var. Bir işitme cihazı kullanmıyorum şimdilik. Bir anda oldu ne oluyor diyemeden de gitti ve bir daha geri gelmedi!!! Hiçbir zaman eskisi gibi işitemedim. Oranlarından bahsetmişimdir. Bir kulağım % 70 diğeri %30 kayıp, doktorların kiminin yaklaşımı bile bir enteresan!! İnsan ilkin kabullenemiyor, gayet güzel duyarken, ne oldu böyle diyorsun. Bazen "kapının dibinde söyledik ya, sen duymadın mı" diyorlar, "yooo" diyorum. Her zaman diyorum, bol bol dedikodumu şu az ötemde yapsanız bile duymuyorum, rahat olun diyorum, gülüyorlar. Bazen şu dünyanın garip ve haksız gürültüsünün, duyamadığım yanlarına, iyi ki duymuyorum diyorum.. Bazen de tabi ki hoş olmayan şeyleri ben de yaşıyorum. Ama bazen onu başka insanlar da yapıyor inan, bazen mesela çok iyi işittiğini sandığım kişiler de sürekli "Efendim?" yada "Ne" diyorlar şaşırıyorum, sonrada diyorum ki kendi kendime işitmesini kaybeden ne çok insan varmış meğer. Demek herkesde oranı farklı.. ya da tamamen işitmeyen.... Ama senin yaşadığın zorlukları tahmin edebiliyorum, olumsuzlukları yaşamak bir süre sonra insanın direncini kırabiliyor, çok iyi anlıyorum kuzum seni...!!!. İlkleri daha yoğun canımı sıkardı bu konu, hem de nasıl. İnsanların dudaklarını okumaya kalkıp bakınca tuhaf oluyor tabi bazen. Ama genelde sizi bilen, seven insanlarla iç içeyseniz onlar artık alışıyorlar. Hem sonra bakıyorum da onlar da çoğu kez işitemeyip, soru sorunca bir parça da olsa teskin oluyorum. Demek tek değilim duygusu oluşuyor. İnsanoğlunun kendisini anlatmaya ve paylaşmaya ihtiyacı kesinlikle vardır, canım ne zaman istersen, bol bol gmailden yazışada biliriz:) Kocaman bir yüreğin var ve yaşam dolu birisin. Ben insanın bu duyguya sahip olanına hayranım. Yaşam ve yaşamak çok güzel, her zaman duymak değil, bazen de detay görmek!! çok daha eğlenceli olabiliyor:)))) hehehehe...! Canım arkadşım çok çok öpüyorum seni, güçlü ve yaşam dolu halini seviyorum zaten hakettiğin de budur!! Sevgiler kocamannn:.!

    YanıtlaSil
  6. Merhaba Kerime. Meslektaş sayılırız. Ben de öğretmenim. İçinde bulunduğun durumun zorluğunu hayal etmeye zekam yetmiyor, o derece yani. Allah sabır versin. Ama biliyor musun? İşitme engelli olduğun için biz adı müslüman, yaşantısı ne idüğü belirsiz insanların en çok işlediği ve telafisi en zor olan günahtan kurtuluyorsun: GIYBET, DEDİKODU. Kızının sesini duyamamanı bir kenara bırakıyorum. Diğer insanları duyamadığına hiç üzülme. Hepimiz o kadar boş ve o kadar gereksiz konuşuyoruz ki.. TV'de yararlı sandığın programlardakiler de öyle. Öğrenmek istediğin her şeyi okuyarak öğrendiğin için sen hepimizden daha kültürlüsündür. Allah bize kulak vermiş ama bu kulaklar fitne, gıybet, çekiştirme, laf taşıma, eleştiri, küfür ve aşağılamadan başka bir şey duymuyor. İster istemez biz de bu çarka dahi oluyor ve aynı sözleri biz de kullanıyoruz. En zengininden en fakirine, en köylüsünden en şehirlisine, bütün çocuklar küfürlü konuşuyorlar. Ve bunu benim karşımda yapmaktan da çekinmiyorlar. Ben bir öğretmen olarak, bir teyze, bir komşu, bir abla olarak uyarmaktan usanıyorum. Ama onlar her kelimenin ardına bir küfür eklemekten usanmıyorlar. Sahip olduğumuz her nimetin şükrünü yapabilseydik eğer, bu kulaklar böyle kaba ve çirkin sözler duymazdı. Her organımızı sanki sonsuza dek bizde kalacakmış ve asla bozulmayacakmış gibi hor kullanıyoruz. Çok kabayız, çok benciliz. Bizi duymadığına hiç üzülme. İşitme ve görme engellilerin yarısı kadar nazik ve görgülü olabilsek ne mutlu bize..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba Papucumun Leydisi...
      siz de söylediklerinizde çok ama çok haklısınız.. O açıdan bakınca benim için bir lütuf aslında.. İnsan yine de kendini yalnız hissediyor. Dışlanmış hissediyor.. Hiç kimse daha sonradan benim veya bizim durumumuza düşeceğini garanti etmiyor ki bende sonradan işitme engelli olanlardanım..
      İnsan isterse işitme ve görme engellilerden daha nazik ve görgülü olurlar.. Herşey insanın kendisinde bitiyor..
      sevgiler..

      Sil